
İZMİR HAKKINDA
Türkiye’nin üçüncü büyük şehri olan İzmir, çağdaş, gelişmiş, aynı zamanda işlek bir ticaret merkezidir. Cıvıl cıvıl olan alışveriş merkezinde dolaşmak oldukça keyiflidir. İzmir’in batısında nefis renkli denizi, plajları ve termal merkezleriyle Çeşme Yarımadası uzanır. Antik çağların en ünlü kentleri arasında yer alan Efes, Roma devrinde dünyanın en büyük kentlerinden biriydi.
“Güzel İzmir“ olarak da adlandırılan İzmir, yatlar ve gemilerle çevrilmiş uzun ve dar bir körfezin başında yer almaktadır. Ilıman bir iklime sahip olup, yazında denizden gelen taze bir serinlik güneşin sıcaklığını alıp götürmektedir. Sahil boyunca palmiye ağaçları ve geniş caddeler bulunmaktadır. İzmir Limanı İstanbul’dan sonra ikinci büyük limandır. Canlı ve kozmopolit bir şehir olan İzmir Uluslararası Sanat Festivali ve Uluslararası Fuarı ile de önemli bir yer tutar.

KONAK HAKKINDA
Kliniğimizin bulunduğu yer olan Konak, İzmir’de sadece bir semt ya da mahalle adı olmayıp özellikle son iki yüzyıldır şehrin merkezi olmuştur. Bu nedenle Konak Meydanı ve çevresine „İzmir’in Kalbi“ denilebilir. Meydan ve çevresini oluşturan alanın en önemli yapısı hiç kuşkusuz İzmir Hükümet Konağı‚dır. Konak, ayrıca Saat Kulesi, Belediye Sarayı, Vapur İskelesi, Yalı Camii, Ankara Palas, Anafartalar Caddesi girişi, Askeri Kıraathane, Milli Kütüphane ve özellikle Sarı Kışla başta olmak üzere günümüze kadar ulaşabilmiş ya da geçmişin anıları içinde kalmış birçok mekânı barındırmış bir semttir ve iş merkezi yoğunluğu hem de hemen tüm İzmir’den varılan/ulaşılan son nokta olma ile hemen tüm İzmir’e ulaşmak için yola çıkılan ilk nokta olma özelliğini uzun yıllar koruyarak İzmir’in merkezi olmayı başarmıştır. İzmir kadar büyük bir başka kentte hemen tüm yoğunluğun Konak gibi bir tek alana yığıldığı bir başka örnek bulmak çok zordur. Konak, yakın zamana kadar İzmir’in bir numaralı ticaret merkezi Kemeraltı ve çevresinin ana giriş-çıkış kapısıdır. Tüm şehir içi ulaşım araçlarının her yöne başlangıç noktası Konak Meydanı’dır.
Konak meydanında bulunan ve meydanı süsleyen ve İzmir’in simgesi olan Saat Kulesi gerçekten zarif bir sanat eseridir.
Günümüzde yine Konak’ta bulunan Kemeraltı Çarşısı İzmir’in önemli bir alış veriş merkezi haline gelmiştir. Tonoz ve kubbeli bazı dükkânlar özelliğini korumuş olmalarına rağmen çoğunlukla modern iş merkezleri, mağazalar, kafeteryalar ve sinemalar burada toplanmıştır. Bunların yanı sıra Türk el sanatları örneklerini yansıtan seramiklere, çini panolara, ağaç eserlere, madeni eserlere, düz dokuma yaygıları ile halı ve kilimlerin satışının yapıldığı dükkânlar da burada bulunmaktadır.
İzmir Agorası ise, günümüzde turistlerin büyük ilgisini çeken bir yapı olarak, yarı yarıya gün ışığına çıkarılmış görüntüsü ile İzmir’i süslemektedir. Agora’nın çevresinde daha nice Eski İzmir kalıntılarının bulunduğu tahmin edilebilir.
Yapmadan Dönmeyin
İZMİR’E GELDİĞİNİZDE…
- Büyük İskender’in rüyasında görmesi üzerine inşa ettiği Kadifekale’yi ziyaret edip aşağısında kalan İzmir Körfezi’ni izlemeden,
- Konak Meydanı’ndaki İzmir’in sembolü haline gelen Saat Kulesi’ni görmeden,
- Her zevke ve bütçeye uygun geleneksel Türk el sanatları, baharatlar, deri ürünleri, kıyafetler, takılar, halılar ve kilimleri bulabileceğiniz tarihi Kemeraltı Çarşısı’nda alışveriş yapmadan,
- Kemeraltı’ndaki uygun fiyatlı ve lezzetli yemekler sunan yerel restoranlardan birini denemeden,
- Kemeraltı’ndaki Kızlarağası Kervansarayı’nın içinde ve etrafında bulunan çay ocaklarından birinde, lale şeklindeki küçük bardaklarda sunulan çay veya fincanda pişirilmiş Türk kahvesini içmeden,
- Karataş semtinde bulunan Tarihi Asansör’de güneşin batışını izlemeden,
- Yaz gecelerinde, Kordon sahil boyunda bulunan kafe veya restoranlardan birinde oturup denizden gelen esintiyi hissederek ve güneşin batışı eşliğinde yemeğinizin keyfini çıkarmadan,
- Konak veya Alsancak İskelesi’nden vapura binip Karşıyaka’ya giderken deniz martılarını ‘gevrek’ parçalarıyla beslemeden,
- Kordon’da bir fayton gezintisi yapmadan,
- Dünyadaki çarşıların en büyüklerinden biri olarak bilinen Antik Agora kentini ziyaret etmeden,
- Konak’ta bulunan Arkeoloji ve Etnografya Müzesi’ni ziyaret etmeden,
- Kültürpark’ta bulunan ve geçmişin eşsiz bulgularını görebileceğiniz Tarih ve Sanat Müzesi’ni ziyaret etmeden,
- M.Ö. 3000 yılının ikinci yarısında İzmir’in Bayraklı ilçesinde kurulan Smyrna Antik Kenti kalıntılarını görmeden,
- Görülmeye değer fresklere sahip ve en eski kilise olan St.Polycarp’ı ziyaret etmeden,
- Kızlarağası Kervansarayı’nın hemen yanında bulunan ve İzmir’deki en eski ve en büyük camilerden biri olan Hisar Camii’yi ziyaret etmeden,
- Kahvaltı niyetine İzmir’in meşhur ince hamur işi ‘boyoz’unu ve Pasaport’taki çay ocaklarından birinde bir bardak çay eşliğinde haşlanmış yumurta yemeden,
- Bulunduğunuz şehir İzmir’in, yani antik Smyrna’nın İncil’de bahsedilen yedi kiliseden biri olduğunu unutmadan,
- Kordon’daki sokak satıcılarında bulabileceğiniz ‘buzlu badem’i tatmadan,
- Un, şeker ve maya kullanılarak yapılıp kızartılan ve şuruba batırılan küçük hamur parçaları şeklindeki İzmir’in meşhur hamur tatlısı ‘lokma’yı denemeden,
…GİTMEYİN
URLA
Tarihte bilinen ilk limanaUrla bölgesinde rastlanıyor. Günümüzde hala en büyük geçim kaynaklarından olan zeytin, tarihsel dönemde de liman ticaretinin bu bölgede gelişmesini desteklemiş. Urla’da görmeden dönmeyin diyeceğimiz bölgeler ise şu şekilde sıralanabilir;
- Urla Sanat Sokağı: Asıl adı Zafer Caddesi olan bu yer, Pazar günleri bambaşka bir atmosfere bürünüyor. Küçük ve sevimli urla evleri arasında gezerken birden kendinizi tasarım ürünlerin, antikacıların arasında buluyorsunuz. Aynı zamanda Necati Cumalı’nın doğduğu ev de yine burada konumlanıyor. Her Pazar şahane tasarımların görücüye sunulduğu bu sokağı gezmeden Urla’dan dönememelisiniz.
- Karantina Adası: Zamanında büyük salgınlar ve öldürücü hastalıklardan korunmak adına bu karantina adası kullanılmış. Hastaları bu adaya göndererek sağlıklı kişilerin korunması sağlanmış. Adanın bu tarihinin yanı sıra İyonya kentine ait kalıntılar da arkeoloji meraklıları için cezbedici oluyor.
- Malgaca Pazarı: Urla’nın yöresel ürünlerinin satıldığı bu pazar, ilk bakışta Mısır Çarşısını andırıyor. İç kısımlara doğru ilerledikçe Urla’ya yakışır şirin kafeler sizleri karşılıyor. Sanat Sokağının yanı başında olan bu pazar haftanın her günü gelen hizmet veriyor. Sizler de Malgaca pazarından yöresel ürünler alabilir, şirin kafelerde soluklanabilirsiniz.
- Urla Çeşmealtı – Liman: Çeşmealtı, Urla sahili olarak da biliniyor. Bölgede birçok balık restoranı hizmet veriyor. Bu restoranlar güneşin batış saatinde kalabalıklaşıyor. Muhteşem gün batımı manzarasında eşsiz Ege zeytinyağlılarının tadına bakabilir, deniz ve gün batımı manzarasının tadını çıkarabilirsiniz.
EFES SELÇUK
Efes Antik Kenti İzmir’e oldukça yakın mesafede tarihi harabelerden oluşan turistik mirasımız. Efes hakkında kısa bilgi verelim, detaylı bilgi aşağıda. Efes ve çevresindeki yerleşik yaşamın izleri M.Ö 6000 yılına kadar uzanmaktadır.
Efes Harabeleri’nin yanısıra dünyanın yedi harikasından biri olan Artemis Tapınağı da bölgede yer almaktadır. Efes Antik Kenti’nde ortaya çıkarılan yapıtlar bize dönemin hayatı açısından keyifli bir hikaye sunuyor. İzmir şehir merkezi ve Kuşadası’na yakınlığının da etkisiyle Efes’i yılda yaklaşık 1.5 milyon turist ziyaret ediyor, siz de en kısa sürede bu sayıya dahil olun deriz.
Türkiye’nin en çok ziyaret edilen turistik merkezlerinden biri olan Efes Antik Kenti’nin tarihi M.Ö 2000 yılına dayanmaktadır. Efes’te bir çok farklı şehir kurulduğundan ve yer değiştirmelerden dolayı, kalıntılar 8 kilometrelik bir alana yayılmıştır. Efes Antik Kenti olarak gezilen bölge ise o dönemin gelişmiş şehir yapısını, yaşantıyı ve mimariyi gözlemlemek için en iyi bölgedir. Antik Bölge’de ve Efes-Selçuk civarlarında arkeolojik kazı çalışmaları devam etmektedir.
ÇEŞME
Her yaz Çeşme kıpır kıpır. Pırlanta tanecikleri gibi ışıldayan tertemiz denizi, altın sarısı kumsalları, sayısız koyları, termal kaynakları, lüks plaj kulüpleri ve çılgın su sporlarıyla Ege’nin yükselen yıldızı Çeşme, Bodrum ve Antalya’nın en ciddi rakibi. Alaçatı, Ilıca, Dalyan, Çiftlik, Paşalimanı, Şifne ve Ildırı gibi turistik beldelerin hepsi Çeşme’ye bağlı.
29 kilometrelik sahil şeridi boyunca birbirinden güzel plajlara ev sahipliği yapan Çeşme, Ege’nin yüzmek için en güzel denizine ve plajlarına ev sahipliği yapıyor. Şifne, Küçük Liman, Pırlanta Plajı, Boyalık Koyu, Paşa Limanı, Ilıca Plajı, Çiftlik, Altınkum, Çatalazmak, Sakızlı Koyu, Tekke Plajı, Ayayorgi’yle birlikte yirmiye yakın kumsalda misafirlerini ağırlıyor. Her biri ayrı güzel.
İnce beyaz kumuyla, uzunluğu 2 km’yi bulan Ilıca Plajı, Çeşme’nin en ünlü plajlarından biri. Yüzmeye yeni başlayanlar ve çocuklar için son derece elverişli. Plaja ismini veren sıcak su kaynağının olduğu Yıldız Burnu’na gidin. 500 yıllık Çeşme Kalesi’ni gezin. Ege denizine bakan yamacı tarihi evlerin arasında dolaşın. Ildırı Köyü’nde ortaya çıkarılan Erythrai Antik Kenti’ni ziyaret edin.
Ulaşımın oldukça kolay sağlandığı Çeşme, Türkiye’de bir şehirle ilçe merkezi arasında otoyola sahip tek beldemiz. İzmir şehir merkezinden 80 km uzaklıkta bulunan ilçeye özel araçla 1 saat gibi kısa bir sürede ulaşabiliyorsunuz.
ALAÇATI
Alaçatı gezileriniz de bölgede yer alan taş evleri gezebilir hatta otel olarak hizmet veren bu evlerde kalabilirsinizde.Alaçatı sokakları ve burada yer alan mekanlarda harika zaman geçirebilirsiniz.Rüzgardan faydalanarak buğdayı una çevirmek için inşaa edilen yel değirmenlerini gezebilirsiniz.Eski ve yeni değirmenler bulunuyor ve eski değirmenlerin tarihi ise 700-1000 yılları arasındadır.
Gezilecek ve yapılacaklar için bir diğer alternatif de sörf yapmak. Ülkemizde sörf için en önde gelen yerlerden biridir. Harika plajlarını gezebilir ve burada sörf yapabilirsiniz.
Klise olarak yapılan ancak sonradan camiye dönüştürülen tarihi Pazaryeri camii görülmesi gereken yerler arasında. Ayrıca Hacı Memiş Ağa Camii de gezilebilir.
İzmir ilinin Çeşme ilçesine bağlı bu güzel yer İzmir’e 76 km ve Adnan Menderes Havalimanına 85 km uzaklıktadır. İster kara yolu, ister hava yolu, isterseniz de deniz yoluyla rahatlıkla ulaşabileceğiniz bir yerdir.
SEFERİHİSAR
Eski zamanların balıkçı köyü Seferihisar, İzmir’in en bakir mütevazı güzellikler sunan kasabalarından biri. Pırıl pırıl sahili, doğası, yöresel evleri, üzüm bağları, zeytin bahçeleri ile şehirlerin gürültüsünden ve kalabalıktan uzak bir haftasonu kaçamağına yakışır bir belde.
İzmir çevresinde gezilecek güzel yerler bakıyorsanız, Türkiye’nin ilk sakin şehri (Cittaslow) Seferihisar’a bağlı liman kasabası Sığacık‘a gitmeniz şart. Seferihisar’ın deniz kokan mahallesi Sığacık, tarihi kalesi, el emeği ürünlerin satıldığı yerel üretici pazarı, kale içindeki şirin ev pansiyonları ile adını Seferihisar’dan daha çok duyurmayı başarmış bir yer. Her pazar günü Selçuklulardan kalma Sığacık Kalesi’nde kurulan Sığacık Pazarı düzenleniyor. Bölgede ne yetişiyorsa, evde ne pişiyorsa o satılıyor ve hepsi de kadınların ellerinden çıkıyor, onların eliyle satılıyor.
İzmir plajları içinde en temizlerinden Sığacık Plajı, beyaz kumsalı ile Akkum Plajı ile doğal bir koyda yer alan Ekmeksiz Plajı deniz severleri tatmin edecek güzellikte. Sığacık Limanı’ndan günübirlik kalkan motor turlarıyla Papaz Boğazı, Taş Ada, Azmak, Aktaşlı ve Çamağız bölgeleri gezilebiliyor. Seferihisar otelleri de uygun fiyatlı. Tarihte ilk kez Sanatçılar Birliği’nin kurulduğu 3 bin yıllık Teos Antik Kenti görmeniz gereken bir yer.
ŞİRİNCE
İzmir çevresinde gezilecek en güzel yerlerden Şirince, 19. yüzyılı yansıtan mimari dokusunu koruyabilmiş ülkemizdeki ender köylerden. Vadinin yokuşlu ve taş döşeli dar sokaklarına sırlanan evlerin pencerelerinden sardunyalar sarkıyor. Sokaklar ise zakkum ağaçlarıyla renklenmiş. Köy mimarisine sadık kalınarak restore edilen tarihi evlerin birçoğu pansiyon ve butik otel bugün.
Köyün özellikle girişinde yer alan ve Artemis Restaurant olarak hizmet veren Şirince Taş Mektep; son yıllarda restore edilerek ziyarete açılan köyün hala ayakta kalmış iki kilisesinden biri olan St. John Kilisesi görmeniz gereken önemli yerler.
Köyün sokaklarındaki köylü kadınlarının göz nuru el işlerini satan dükkânlar ve tezgahlar sıralanıyor. Evlerde üretilen köye has sabunlar, el oyaları, renk renk giysiler, zeytinyağı ve ev yapımı şaraplar göze çarpıyor.
TARİHİ ASANSÖR
Asansör, İzmir’de bulunan tarihi yapılardan birisidir. Bu tarihi asansörün 1907, Musevi iş adamı tarafından yaptırıldığı söylenmektedir. İş adamı birbirine ulaşımı zor olan iki cadde arasındaki ulaşımı sağlamak amacıyla tarihi asansörü yaptırmıştır. Kulenin taş olan bölümlerinden sonra tuğla ile kaplı olduğu söylenmektedir. İzmir ilinin önemli turistik yerleri arasındadır. Yıllar sonra satılan bu tarihi yere günümüzde İzmir Belediyesi sahip çıkmıştır. İzmir’e gelenlerin ziyaret etmesi gereken bu eserden İzmir’i izleyebilirsiniz.
Tarihi asansöre vapur yolculuğu ile ulaşım sağlayabilirsiniz. Karşıyaka’ya gelerek burada Konak Vapuruna binmeniz gerekecektir. Vapurdan Konakta indikten sonra kısa bir yürüme mesafesinin ardından tarihi asansöre rahatlıkla ulaşabilirsiniz.
İzmir tarihi asansöre toplu taşıma araçları ile de ulaşabilirsiniz. İzmir’in hemen her bölgesinden Konak otobüsleri geçmektedir. Konak otobüslerini tercih ederek Konakta inip, bu tarihi asansöre ulaşabilirsiniz.
KEY MUSEUM
Müzesi için ‘’Türkiye’nin en büyük klasik otomobil müzesi’’ ibaresini kullanmak kesinlikle mümkündür. 1800’lü yılların başında piyasaya sürülen ve günümüze kadar ulaşmayı başarmış olan çok sayıda klasik araç an itibarıyla bu müzede sergileniyor ve büyük bir ilgi ile karşılandığını da belirtmekte fayda var.
Yalnızca klasik otomobiller değil, motosiklet, maskot ve maket otomobile de ev sahipliği yaptığını görebiliyoruz.
Müze, Adnan Menderes Havalimanı’na 30 km’lik bir mesafede yer alıyor. İzmir şehir merkezine yarım saatlik bir mesafede yer alan müzeye şahsi araçlarınız ile ya da taksileri kullanarak erişim sağlayabilirsiniz.
KUŞ CENNETİ
Doğal güzelliklerin bulunduğu yer Çamaltı Tuzlasında yer almaktadır. Bu doğal alan koruma altına alınmıştır. Orman Genel Müdürlüğü tarafınca koruma altına alınan alanın, ülkemiz için oldukça büyük önem taşıyan sulak alanlardan olduğu bilinmektedir. İzmir Kuş Cennetinde pembe kanatlı flamingo, gri leylekler, siyah leylekler, kırlangıçlar, kum kuşları ve tepeli pelikan gibi çok sayıda kuş yaşamaktadır.
İzmir Kuş Cenneti, İzmir ilinin Çiğli ilçesinin Çamalan Tuzlasında yer alır. Türkiye’nin en önemli sulak alanlarından biri olan ve sene içerisinde çok fazla kuşun akınına uğrayan İzmir Kuş Cennetine gidebilmek için özel aracınızı ya da toplu taşıma araçlarını kullanabilirsiniz.
ULAŞIM
Şehir içinde toplu taşım olanakları son derece düzenli olup, tüm semtlere ulaşım kolaylıkla yapılabilmektedir. Şehir içinde ulaşım otobüs, metro ve feribot ile sağlanmaktadır. Bunun dışında Bornova-Karşıyaka, Bornova-Buca, Bornova-Gaziemir, Çiğli-Bornova, Balçova-İnciraltı gibi merkezi ilçeler arasında minibüs-dolmuşlar ile ve yine şehir merkezinde Alsancak-Konak, Konak-Yenişehir, Konak-Kahramanlar semtleri arasında taksi-dolmuşlar ile ulaşım sağlanmaktadır.
İzmir toplu ulaşım sisteminde (otobüs-metro-vapur/feribot) bütünlük sağlayan İzmirim Kart sistemi uygulanmaktadır İzmir genelinde yaygın bayiliklerde kart satışı ve para yüklemesi yapılabilmektedir. Kültürpark’a araçla girerken ve İzmir Enternasyonal Fuarı döneminde ücretli olan yaya girişleri sırasında İzmirim Kart kullanılabilmektedir.